Büyük bir imanın, muazzam bir azmin ve sarsılmaz bir kararlılığın timsali olan Çanakkale Zaferimizin 105. yıl dönümünü kutlarken, bu uğurda canlarını vermiş şehitlerimizin hatıraları önünde saygıyla ve sevgiyle eğiliyorum.

Türk milleti Çanakkale’de elde ettiği üstün başarısı ile tüm dünyaya, bağımsızlığı ve vatan toprağı söz konusu olduğunda, karşısında hiçbir gücün duramayacağı mesajını en açık şekilde vermiştir. Çanakkale Zaferi büyük Türk milletinin dirilişinin destanlaştırdığı günün ismidir.

Memleketimiz Çanakkale’de elde edilen başarının temellerinden olmuş, Kastamonu insanının vatanseverliğini yedi cihana ispatlamıştır. Kastamonu, Çanakkale’den bu yana Şehitler Diyarı olarak anılmakta, vatan ve millet sevgiyle örnek olmaktadır. Daha lise çağında Çanakkale’ye giderek okulu bırakan Abdurrahmanpaşa Lisesinin öğrencileri, köyden savaşa gidip hiçbir erkeği dönemediği için adı Ersizlerdere köyü olarak değişen köyün erkekleri, Çanakkale’den sonra İstiklal Mücadelesinde de yer alan Halime Çavuşlar, Şerife Bacılar… saymakla bitmeyen kahramanlıklar barından memleketimiz de bir milletin kaderini belirleyen 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 105. yılını hep birlikte kutlamanın onur ve gururunu yaşıyorum.

Her zaman gönlümüzde yaşayacak aziz şehitlerimiz ve gazilerimizin kahramanlıklarla dolu hatıraları, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere inanarak emanet ettiği Cumhuriyetimizin yaşatılmasının en büyük teminatı olacaktır.

Abdurrahmanpaşa Lisesinin kahraman öğrencilerini, Ersizlerdere köyünün kahraman erkeklerini, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi şükranla anıyor, Çanakkale Zaferi’ni ulusça kutlamanın gururu içerisinde sevgi ve saygılarımı sunuyorum.